C M

MARKA HUKUKUNDAN KAYNAKLI DAVALARDA ZORUNLU ARABULUCULUK

Marka Hukuku niteliği gereği teknik, faaliyet konusu sektöre özgü multidisiplinel özellikler taşıyan sınai mülkiyetin en yaygın uygulama alanıdır.

Markanın Hukukunun bu işlevsel yönünün yanında hukuk uygulamasında da diğer davalardan ayrıcalıklı kılınan önemli özellikleri bulunmaktadır.

Öncelikle tescil edilmiş bir markanın sicildeki kaydının lisans, devir, rehin gibi hukuki işlemlere konu edilebileceği gerçeği ışığında marka hukukundan kaynaklı hukuki ihtilaflar hak sahibinin üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği işlemlerden olmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca ihtiyari arabuluculuğa konu edilebilecek uyuşmazlıklardandır.

Taraflar konusunda uzman bir Arabulucuya müracaat ederek, marka hukukundan kaynaklı uyuşmazlıkları hakkında müzakere edip uyuşmazlık konusunda anlaşma ya da anlaşmama yoluna gidebilirler. Bununla birlikte tarafları bu yolu tercih etme konusunda inisiyatif sahibidirler, dilerse Fikri ve Sınai Hukuk Mahkemelerinde uyuşmazlık içeriğini dava yoluna gidebilirler.

Genel kabul ve alışılagelmiş uygulama böyle olmakla birlikte 7155 sayılı Kanunun 06/12/2018 tarihinde kabulü ile birlikte Türk Ticaret Kanununun (TTK) 5/A maddesine aşağıdaki hüküm eklenmiştir:

“Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Söz konusu hüküm 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Böylece işçi ve işveren uyuşmazlıkları bakımından 1 Ocak.2018 tarihinden itibaren “dava şartı” olarak uygulanan zorunlu arabuluculuk, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ticari alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda da uygulanmaya başlanmıştır.

Bu bağlamda konusu bir miktar paranın ödenmesi teşkil eden Marka Hukuku ihtilaflarında Arabuluculuk bir dava şartı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.

DASA

Düzenlenmenin mefhumu muhalifinden hareket edersek Marka Hukukundan kaynaklı olup konusu maddi ödence talebi olmayan uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk kuralı bulunmamaktadır.

Dava şartı arabulculuk sürecinde Arabuluculuk bürosu tarafından görevlendirilen arabulucu taraflarla hazırlık görüşmelerinden sonra ortak veya ayrı oturumlar düzenleyecek olup bu görüşmelerde müzakereyi sürdürme ve anlaşıp anlaşmama kararı bütünüyle taraflara aittir.

Hukukumuzun Anglo-Sakson hukukuyla olan etkileşiminin bu minvalde artarak devam edeceği ve dava şartı arabuluculuk kapsamının genişleyeceği yasama ve yürütme yetkililerince sıkça dile getirilmektedir.

Bu aşamada Kimya Hukuk Danışmanlık olarak Arabuluculuk kapsamında da faaliyet göstermekteyiz. Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak ve randevu talepleriniz için 0342-322 3337 numaralı telefondan bizlerle bağlantı kurmanızı tavsiye ederiz.

Arb. Av. Ali KİMYA